Dalaman, sınırları içinde, bir çok ürünü yetiştirerek insanlara hayat kaynağı olan 117 Km2 lik bereketli ovası, Akdeniz’ in batısını dantel gibi işlemiş, mavi ile yeşilin kucaklaştığı kıyıları, bakıldıkça insanı büyüleyen masmavi koyları, bir çok medeniyetlerin yaşadığını ispatlarcasına ayakta duran tarihi dokusu, insanların huzur içerisinde dolaştığı, bir çok yaban hayvanlarının barınma imkanı bulduğu ve yine bir çok şifalı bitkiler ile çam ve zeytin ağaçlarının süslediği sıra dağları, dünyanın ender yerlerinde yetişen ağaçlarından olan sığla ağacının yoğun şekilde bulunduğu geniş ormanlık alanları, mineral bakımında çok zengin ve bir çok hastalıklara şifa kaynağı olan termal kaynakları, ülkemizin dünyaya açılan kaplarından olan hava limanı, ismiyle özdeşleşen ve bütün Batı Akdeniz’e hayat veren ve çok mükemmel rafting parkuruna sahip Dalaman çayı ile eşsiz bir tatil beldesidir. Doğa, deniz ve tarih şehri olan Dalaman, havaalanının hizmete girmesiyle birlikte turizm ile tanışmıştır. İlçemiz sınırları içerisinde kalan Kapı dağı Yarımadasında bulunan birbirinden güzel koylar Mavi Yolculuğun uğrak yerleri olarak bilinmektedir. Dalaman, turizm bakımından El Değmemiş olarak tanımlanabilir. Çünkü eşsiz doğal güzelliği, inci gibi koyları, gezilip görülmeyi bekleyen tarihi zenginlikleri, serin ve bol sulu yaylaları, el sanatları, gelenek ve görenekleri ile şifalı otları, bugüne kadar yeterince tanıtılamamıştır. Dalaman Havaalanın açılmasıyla birlikte hareketlenen turizm, gün geçtikçe gelişmekte ve yukarıda sayılan tüm olgular bir bir değerlendirilmektedir. Bundan 12 yıl önceye kadar yörede hiçbir otel, motel, pansiyon, restaurant, turizm şirketi ve turist potansiyeli görülmezken, bugün aradan az bir süre geçmesine rağmen, turizm alanında önemli adımlar atılmıştır.
En önemli turistik hizmetler ise turistik konaklama tesislerinin açılması, Sarıgerme yolunun yapılması, bazı koylara kara ulaşımının sağlanması, yörede turizme yönelik alış-veriş yerlerinin hizmete girmesi, dağ turizminin yoğunluk kazanmasıdır.
Ayrıca halk tarafından önemli bir geçim kaynağı haline gelen turizm, dağ köylerimizde yaşayan çoğu insanlarımızın sağladığı bir uğraşı olmuştur. Ancak yörede turizmin canlanması için mevcut hizmetler henüz yeterli görülmemektedir. Bu nedenle yıllarca tarım ve hayvancılıkla uğraşan yöre halkının, turizm yönünden bilinçlendirilmesi ve bu yönde yatırımların yapılması gerekmektedir
Kapıdağ Yarım adası
Teke yarımadasından sonra Batı Akdeniz Bölgesinin en büyük yarımadasıdır. Sarsala ile Hurmalı koyları arasında kalan bölümdür. Güney Doğu Anadoludan uzanıp gelen Toros Dağlarının sanki sıcaktan bunalmışçasına başlarını suya soktuğu ve eşsiz bir görüntü sergilediği Kapıdağı; birbirinden güzel koy, burun ve adalarla kaplıdır. İç kesimlere gidildikçe dikleşerek yükselen tepeler üzerinde zengin tarihi kalıntıları mevcuttur.
Koylar
Hurmalı koyundan başlayan koylar sırasıyla; Gerenyatağı, Cemile,Göbün, Merdivenli, Kurşunlu, Hamam, Sarsala, Sıralıbük koylarına eski çağlarda kullanılan limanlar olduğu, hala kalıntılarından belli olmaktadır. Adı geçen limanlardan Sarsala, Hıdıvi tarafından yeniden düzenlenerek kullanılmıştır. 1983 yılından sonra sarsala, Kille ve Boynuzbükü koylarına yol açılarak karayolu ulaşımı sağlanmıştır. Koylardan Sarsala, Kille ve Boynuzbükü dışında kalanların tümü Kapıdağı Yarımadası içinde yer alır. Bu koylara karayolu ulaşımı henüz yoktur. Sadece denizyolu ile gitmek mümkündür. Kurşunlu, Göbün ve Hamam koylarında turizme yönelik küçük işletmeler, pansiyon ve restaurantlar bulunmaktadır.
Burunlar ve Körfezler
Hurmalı Koyundan başlayarak sırasıyla Akça burun, Güngörmez, Kurt oğlu, Kızılkuyruk, Kuyruk, Kara, Boz, Martin ve Topburnu önemli burunlardır. Bunlardan Kurtoğlu Burnu, Kapıdağı Yarımadasının en uç noktasındadır. Burunlar arasına sıkışmış sayısız koycuklar bulunmakta ve sırtını Kapıdağına dayamış, bağrını Akdeniz e açmış, sıcak güneşin altında adeta yer döşeği gibi serilerek, insanoğlunun boylu boyunca uzanıp, güneşin ve denizin tadını çıkarmalarını beklemektedir.
Adalar
Karaburun'un boynuzları ile sanki denize iteklediği Domuz ve Tersane Adaları, Dalaman'ın adalarıdır. Birbirine çok yakın olan bu adalar, mavi yolculuğun mola yerleridir. Domuz Adasını Hıdivi, Dalaman Çiftliğini sahiplenmesinden sonra söz konusu adayı da tapusu içinde göstermiştir. Yıllar sonra Hıdıvi'nin torunu adanın dedesinin tapulu malı olduğunu iddia ederek dava açar. Ancak çiftliğin tamamının kamulaştırılması nedeniyle herhangi bir talep edemez. Ada, Maliye Bakanlığı tarafından Sedat Simaviye satılmış ve adı da Hürriyet adası olarak değiştirilmiştir.